BAHÇELİEVLER
(0537) 521 30 00
(0212) 505 05 30
(0212) 505 05 30
KADIKÖY
(0542) 570 75 75
(0216) 541 01 46
(0216) 541 01 76
AVCILAR
(0532) 153 00 36
(0212) 873 63 36
(0212) 873 63 37
Hakkımızda
Hesap Bilgilerimiz
Haberler
Güvenilirliğimiz
Online Ödeme
0
Üye Girişi
Üye Ol
Şifremi Unuttum
Arama
×
ÜRÜNLER
Tekerlekli Sandalye
Aktif Tekerlekli Sandalye
Tekerlekli Sandalye Modelleri
Refakatci Tekerlekli Sandalye
Spastik Tekerlekli Sandalye
Büyük Beden Tekerlekli Sandalye
Sporcu Tekerlekli Sandalye
Tekerlekli Sandalye Minderi
Banyo Tuvalet Sandalyeleri
Tekerlekli Sandalye Bağışı
DENEMEM
Akülü Tekerlekli Sandalye
Tekerlekli Sandalye
Poylin
Golfi
Jetti
Leo
Tekerlekli Sandalye Bağışı
Sporcu Sandalyesi
Sandalye Minderi
Çocuk Sandalyesi
TEKERLEKLİ SANDALYE
TEKERLEKLİ SANDALYE
BAĞIŞ YAP
SCOOTER
ROLLATÖR YÜRÜTEÇ WALKER
Scooter Engelli Araçları
Banyo Tuvalet Sandalyeleri
Çocuklar İçin Ürünler
Ayakta Dik Pozisyonlandırma
Asansör ve Rampalar
Rollatör Yürüteç Walker
Koltuk Değneği ve Baston
Hasta Transfer Lifti
Hasta Yatakları
Günlük Yaşam Destek
Visko Yatak Yastık Baza
MARKALAR
TEKERLEKLİ SANDALYE
AKÜLÜ TEKERLEKLİ SANDALYE
ENGELLİ ÇOCUK ARAÇLARI
İLETİŞİM
Ana Sayfa
Skolyoz nedir? Skolyoz hakkında soru ve cevaplar
Skolyoz nedir? Skolyoz hakkında soru ve cevaplar
Skolyoz nedir ?
Genellikle çocukluk ve ergenlik çağlarında beliren, sırt ve/veya bel bölgelerinde omurganın yana doğru eğriliğidir. Omurgadaki eğrilik 10-20 dereceden fazla olduğunda göğüs kafesinde, kalçada ve omuz seviyelerinde şekil bozukluğu olur.
Skolyoz’un oluşum spesifik bir oluşum nedeni var mıdır ? Nedenleri nelerdir ?
Esasen skolyoz bir muayene bulgusudur. Skolyoz gelişimine neden olan bir çok farklı hastalık grubu vardır. Bunların başında skolyoz ile eş anlamlı kullanılan idiopatik (sebebi belli olmayan) skolyozdur. Adından da belli olduğu gibi bugüne kadar bir çok teori öne sürülmekle beraber tek bir neden ortaya konamamıştır. Genetik geçiş bazı olgularda söz konusu olmakla beraber skolyozun oluşumu tek bir sebebe dayandırılamamakta ve multifaktoriyel olduğu düşünülmektedir. Bunun dışında ikinci önemli skolyoz, konjenital skolyozdur. Bu sorun bebeğin oluşumu sırasında omurganın normal yapısında oluşmamasından kaynaklanır. Üçüncü önemli grup kas ve iskelet hastalıkları sonucu skolyoz gelişimidir.
Skolyoz’un özellikle görüldüğü belli yaş aralıkları söz konusu mudur ?
İdiopatik skolyoz çocuklukta başlayabilir; ama genellikle ergenliğe kadar fark edilmez. En sık olarak genç kızlarda, ergenlik çağının hızlı büyüme döneminde ortaya çıkar.
Kaç farklı tip skolyoz vardır ?
Skolyoz en sık 3 tipte karşımıza çıkar:
1-İdiyopatik skolyoz (nedeni bilinmeyen): daha önce düzgün olan bir omurgada, bilinmeyen bir nedenle ortaya çıkan eğriliktir. Skolyoz tipleri arasında en sık karşılaşılan tiptir.
2-Konjenital skolyoz (doğuştan): Bu durum genellikle omurganın gelişimi esnasındaki birtakım kusurlara bağlı olarak gelişir. (birbirine kaynamış omur veya kaburgalar vs.)
3-Nöromusküler skolyoz: Polio (çocuk felci), beyin felci ve kas erimesi gibi hastalıklara bağlı olarak kasların felci sonucunda karşımıza çıkmaktadır.
Skolyoz daha çok kadınlarda mı erkeklerde mi görülür ? Bu konuda yapılmış istatiksel bir bulgu var mıdır elinizde ?
Tedavi gerektirmeyecek kadar düşük dereceli skolyozlarda kızlarda görülme oranı erkeklere göre iki kat fazla iken tedavi gerektiren (25-30 derece) skolyozlar kızlarda 10 kat daha fazla görülür.
Çocuklarda görülen skolyoz hangi tip skolyozdur ?
İdiopatik yapısal skolyoz büyüme döneminin herhangi bir evresinde görülebilir.
İnfantile (0-3 yaş)
Juvenil (3-10 yaş)
Adolesan (10-14 yaş)
Yaşamın ilk 3 yılında karşılaşılan ve nedeni belli olmayan skolyozların yaklaşık %80-85’i ilerleyen yıllarda herhangi bir tedavi yapmadan düzelir. Skolyozda önemli olan eğriliğin varlığı ve bu eğriliğin ilerleme gösterip göstermediğidir. Çocuklarda özellikle ergenlik dönemi başlarında genel vücut büyümesi ile orantılı olarak varolan bir eğrilik ilerleme gösterir.
Skolyoz’un belirtileri nelerdir ? Kendini nasıl ele verir ?
Omurganın yana doğru eğriliği
Omuz ve kalçaların simetrik durmaması
Birinci eğriliği karşılayıcı ikinci bir eğrilik varlığı
Skolyozda bel ve sırt ağrısı sık karşılaşılan bir bulgu değildir. Eğriliğe ağrının da eşlik ettiği durumlarda omurganın ve içinden geçen omuriliğin iltihabi hastalıkları ve tümörleri akla gelmelidir. Hatta bazı durumlarda bahsedilen hastalıkların tek bulgusu ağrılı skolyoz olabilir. Muayene sırasında, bir omuzun diğerinden daha yukarıda olduğunun fark edilmesi, sırt veya belde saptanan çıkıntı ve asimetri durumunda skolyoz olabileceği düşünülebilir.
Anne babalar çocuklarında skolyoz olup olmadığını nasıl anlayabilirler ? Nelere dikkat etmeliler ?
Skolyozun en çok görülen bulgularından birisi, genellikle sağ tarafta belirginleşen kürek kemiği çıkıntısıdır. Bir omuz diğerinden daha yüksek olabilir ve çocuk bir tarafa eğilmeye eğilimlidir. Kalça kemikleri simetrik olmayabilir ve biri diğerinden daha yüksekmiş gibi görünür (Resim 3). Skolyozu bozuk duruş ile karıştırmamak gerekir. Sıklıkla skolyozun ilk belirtilerinden biri daha önce giyilebilen giysilerin vücuda tam oturmamasıdır. Bu kızlarda eteğin veya giysinin çizgilerinin asimetrik olması ile belirginleşir. Ailelerin skolyozu en kolay tanıyabilmelerinin yolu çocukların kollarını aşağı sarkıtarak öne eğildiklerinde sırtta ve özellikle kürek kemiği seviyesinde asimetrinin fark edilmesidir. Bu asimetrinin diğer nedenlerinin (travma, kas tutulması gibi) olup olmadığına da bakılmalıdır.
Skolyoz hastası olan bir çocuğun günlük yaşamı nasıl etkilenir ? Çocuk ne gibi sıkıntılarla karşı karşıyadır ?
İdiopatik skolyozlu bir çocuğun eğriliğinin derecesine bağlı olarak vücudunda şekilsel bir deformite söz konusudur. Bunun dışında eğrilik derecesi 800’nin üzerine çıktığında solunum problemleri oluşmaya başlar ve akranlarına göre efor kapasitesi düşer.
Çocuklarda skolyoz hangi derecedeki eğimlerde artık çok tehlikeli boyuttadır ? Tehlikeleri nelerdir ?
20 yaşa kadar skolyozun cerrahi tedavi sınırı 40 derecedir. İstatistiksel olarak 20 yaşına kadar 40 dereceyi bulan skolyozlarda ortalama yılda 1-3 derecelik artış olacaktır. Eğriliğin 80 derece ve üstüne çıktığı durumlar hayati fonksiyonlarla ilgili sıkıntıları da beraberinde getirecektir. Yüksek derecedeki skolyozlarda yapılan ameliyatların hastaya getireceği yüklerin fazlalığı da dikkate alındığında komplikasyon oranları en az ve düzeltilme oranlarının %80 ler civarında olduğu 40-60 derece arasında ameliyatların daha başarılı olacağı aşikardır.
Çocukta skolyoz olduğunun anlaşılmasından itibaren ne tür müdaheleler yapılır ?
Cerrahi müdahele gerekmeksizin tedavi mümkün müdür ? Hangi aşamada cerrahi müdaheleye başvurulur ?
Skolyoz için cerrahi veya cerrahi olmayan tedavi yöntemlerine başlamadan önce eğriliğin ilerlediğini veya ilerleme eğilimi içinde olduğunu gösteren radyolojik veya biyolojik kanıtların elimizde bulunması gerekir. Tedavi planı yapılırken ayrıca hastanın yaşı, cinsiyeti, cinsel gelişimi de önemlidir. Örneğin, 9 yaşında 30 derece eğriliği olan bir kız çocuğunun eğriliği muhtemelen ergenliğe girme ile ilerleyecek ve tedaviye gereksinim gösterecektir. Oysa 20 yaşında 30 derece eğriliği olan bir bayan için hastanın yakınması yoksa cerrahi tedavi gereksizdir. Çünkü, eğrilik ilerleme göstermeyecektir. Skolyoz tedavisinin amacı; şekil bozukluğunu düzeltmek ve düzelmenin kalıcı olmasını sağlamaktır. Birçok skolyozun (30 dereceden az olanlar) tedavisine gerek yoktur. Tedavi alternatifleri arasında: korse kullanımı, ameliyat veya bu tedavilerin bir kombinasyonu düşünülebilir. Takip, erken başlandığı ölçüde başarılı olur. Korse kullanılması da skolyozun ilerlemesinin önlenmesinde etkilidir, ancak ergenlik çağına girildikten sonra kullanımı etkisizdir. Bu korse ile omurga asimetrik basınçlara karşı desteklenir ve korse, hasta büyüdükçe, vücuda uyum sağlayacak şekilde değiştirilir. Korse tedavisi hangi yaşta başlarsa başlasın adet dönemi başladıktan itibaren ortalama 1.5 yıl daha kullanılması gerekir. İlerleme gösterdiği saptanan ve 25 derecenin üzerindeki skolyozlarda korse kullanımına başlanır.
Korse kullanımı tercihen günde 22-23 saat olmalıdır. Korse kullanımı ile korsenin takılmasını takiben 15 gün sonra korse ile çekilen röntgende eğriliğin % 50 oranında düzelmesi beklenir. Korse kullanımının sona erdirilmesi üçer aylık korsenin günlük kullanımının azaltılmasıyla ve radyolojik kontrollerle yapılır. Korse tedavisi tamamlandığında eğrilik derecesi tedavinin başlandığı derece veya birkaç derece altında ise bu başarı olarak kabul edilir. Korse tedavisinde başarı oranı yaklaşık % 50’dir. Tedavilerin getirdiği sınırlamaları duygusal olarak kabul etmek, genelde ergenlik çağındaki gençler için zordur. Tedavinin bu zorluklarına alışmada, duygusal destek önemli rol oynar. Fizik tedavi uzmanları ve ortopedistlerin, hastalara tedavi yöntemlerini açıklamaları ve korsenin vücuda rahat oturmasını sağlamaları, hastaların tedavi planına uyumunu arttırır. 40 derece veya üzerindeki skolyozlarda, eğrilik kemik büyümesi durduktan sonra da artmaya devam edebileceği için, genelde ameliyat ile düzeltme gerekir. Hastalığın seyri ve tedavinin nasıl bir sonuç vereceği, eğriliğin yerine ve derecesine bağlıdır. Eğrilik ne kadar fazla ise, büyüme durduktan sonra eğriliğin artma şansı da o kadar çoktur. Tedavi edilmeyen aşırı skolyozlar, azalan akciğer kapasitesine bağlı olarak kalp ve akciğer problemlerine, sırt ağrılarına, fiziksel bozukluklara, omurganın dejeneratif artritine neden olabilirler. Eğriliğin kendisinin veya uygulanan tedavi yöntemlerinin, duygusal problemlere veya kendine güvenin azalmasına neden olabileceği unutulmamalıdır.
Günümüzde skolyoz cerrahisinde hangi teknik ve yöntemler uygulanmaktadır. Bu konuda dünya ile karşılaştırıldığında Türkiye nerededir ?
Dünyada omurga cerrahisinde cerrahi ve tıbbı teknolojideki önemli atılımlar sonucunda 1985 sonrası belirgin aşamalar kaydedilmiş ve adeta omurga cerrahisinde bir devrim gerçekleştirilmiştir. Bunu takip eden yıllarda özellikle 1990 sonrası Türkiye’deki ortopedi kökenli omurga cerrahlarının uluslararası alanda dünyanın önemli omurga cerrahisi merkezlerinde uzun süreli misafir cerrah olarak çalışması, kongre ve sempozyumlara katılarak deneyimlerini aktarması ve aktif cerrahi toplantılarına katılması ile birlikte ülkemizde yapılan tedaviler dünya standartlarını yakalamıştır. Halen ülkemizde sadece skolyoz cerrahisi değil tüm omurga cerrahisi uygulamalarında uluslararası en iyi cerrahi merkezler düzeyinde hizmet verebilen en az birkaç merkez bulunmaktadır. Bunun dışında standart omurga cerrahisinde birçok şehrimizde üniversite hastaneleri dışında da hizmet verebilen merkezler bulunmaktadır.
Cerrahi müdahele sonrası skolyoz eğrisinin düzelmesi yüzde kaç ihtimaldir ?
Tamamen düzelir ve çocuk günlük aktivitelerini normal olarak yerine getirebilir diyebilir miyiz?
Eğrilik derecesi, 40-70 derece arasında düzelme oranı %80-85’lere kadar, eğrilik derecesi bunların üzerine çıktığı olgularda kullanılan cerrahi yönteme bağlı olarak %50-70 oranında düzelebilir. Eğriliğin cerrahi ile düzeltilme oranlarını eğriliğin yeri, derecesi, fleksibilitesi ve ameliyat öncesi çekilecek özel grafilerle belirlemek mümkündür.
Cerrahi müdahele sonrası hasta ne kadar zamanda iyileşerek ayağa kalkabilir ?
Genellikle ameliyatı takiben birinci günde ayağa kalkar, 3-5. gün arasında taburcu edilir.
Ameliyat sonrasında hastanın özellikle dikkat etmesi gereken durumlar nelerdir ?
Ameliyat sonrası hastalarımıza tavsiyelerimiz arasında ilk üç ayda bisiklet, motosiklet kullanma ve ilk 6 ayda kontak müsabaka sporları (güreş, futbol, basketbol, boks vb) yapmalarını önermiyoruz. Bunun dışında herhangi bir kısıtlama olmamaktadır.
Çocukta skolyoz oluşumunun doğum ile ilgisi var mıdır ? Doğum anı veya hamilelik süresince yaşanın bir problem çocukta skolyoz’a neden olabilir mi ?
Omurganın anne karnında gelişimi sırasındaki olabilecek bozukluklara bağlı olarak gelişen skolyoza konjenital skolyoz adı verilir. Bebeğin kalp ve böbrek dokuları da benzer yapılardan geliştiği için konjenital skolyozda kalp ve böbrek hastalıklarının da (%10-20) olaya eşlik edebileceği unutulmamalıdır. Bu organların fonksiyonları daha hayati olduğundan tedavileri öncelik taşımaktadır.
Skolyoz Türkiye’deki çocuklarda diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında hangi oranda görülür ?
Türkiye’deki skolyoz insidansı diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında farklı değildir. 10 dereceye kadar olan skolyozlar toplumda %1 oranında görülür ve bunların ancak %3-9’u tedavi edilecek grubu oluşturur.
Spor ve egzersizin skolyoz üzerindeki etkisi nedir ?
Egzersiz yapmak sonradan oluşabilecek skolyoz’u önlemede etkil midir ?
Ya da skolyozlu bir hastanın egzersiz yapması faydalı mıdır ? Ameliyat sonrası hasta egzersiz yapmalı mıdır ?
Spor ve egzersiz her birey için kurallarına uygun olarak yapıldığında faydalıdır. Ancak bilinmesi gereken en önemli nokta egzersiz ile skolyozun düzeltilemeyeceğidir. Sadece 20 dereceye kadar olan lomber eğriliklerde bel çevresi kaslarına yönelik bir egzersiz programının faydalı olduğunu ileri süren bir çalışma mevcuttur. Bunun dışında sırt ve bel eğrilikleri için ortaya konmuş ve etkili olduğu gösterilmiş herhangi bir egzersiz programı yoktur. Birçok hastamızda hekim önerisi veya aile ısrarı ile çocuklara bazı egzersizlerin (barfix vb) yaptırılmaya çalışıldığını öğrenmekteyiz. Bu uygulamanın önemli bir sakıncası çocuğun tedavisinde bir faydası olmayacak bir yöntemi zorla yapmaktan dolayı düştüğü psikolojik sorunlar ve ailenin egzersizlerden fayda görülecek umuduyla gerekli tedaviyi geciktirmesidir. Ameliyat sonrası tüm hastalarımıza sırt ve bel egzersizlerini özellikle yüzmeyi önermekteyiz.
www.tekerleklisandalyedunyasi.com
Poylin P777P Ayaklıklı Lüx Rollatör
Wollex W210 Manuel Tekerlekli Sandalye
Comfort Plus DM-315 Active Hafif Manuel Alüminyum Tekerlekli Sandalye
Poylin P111 Manuel Tekerlekli Sandalye
Golfi G505 Alüminyum Transfer Sandalyesi
WOLLEX W169 ENJOY AKÜLÜ TEKERLEKLİ SANDALYE
Comfort Plus DM-312 Centro 40-45-50-55 CM Özellikli Tekerlekli Sandalye
Cat II Ayakta Dik Durma Sehpası
Poylin P301 Ayağa Kaldıran Akülü Tekerlekli Sandalye
Manuel Tekerlekli Sandalye Fiyatları
Rapid SSL, Visa, Mastercard, Maestro
©2018 tekerleklisandalyedunyasi.com tüm hakları saklıdır.
Hipotenüs
®
Yeni Nesil E-Ticaret Sistemleri ile Hazırlanmıştır.